2013'un En Çok Aranan Kelimeleri

İnternet her değişikliği ve her gündemi an be an hissedebildiğimiz bir ortam. Özellikle hemen hepimizin kullandığı Google bu gündemi takip edebilmek için en uygun yer. Google her yıl yayınladığı Google Zeitgeist'in 2013 versiyonunu yayınlandı. 2013'te Google'da neler olduğunu ülkelere göre görebiliyoruz.

2013 gündemimiz epey yoğundu. Bu gündem elbette arama kriterlerini etkiledi.

Facebook'ta Etkileşimi Arttırmanın 5 Yolu

Sosyal ağlarda varlığınız kadar sizi takip edenlerle olan etkileşiminiz de oldukça değerlidir. Özellikle Facebook’ta bu sizin daha çok kişiye ulaşmanız için adeta anahtar görevi görür. Bunun için herşey “iyi içerik” ile başlar. Şimdi size hem kendi deneyimlerimden hem Facebook Pazarlama ekibinin önerilerinden yola çıkarak içeriklerinizle nasıl daha çok etkileşim yaratabileceğinizden bahsetmek istiyorum.

İşte markanız için Facebook'ta etkileşimi arttırmanın 5 yolu 

Youtube'da En Çok İzlenen Reklamlar - 2013

Reklam ve pazarlama dünyasında 2013 fırtına gibi esti ve geçiyor! 2014 için yeni fikirler stratejiler geliştirmeden önce bu yılın Youtuba'da en en çok izlenen reklamlarına bir göz atalım.

KARDAN ADAMA AŞIK BİSİKLET

Atalarım hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, ilk bisiklet çiziminin 1493’te Leonardo Da vinci tarafından çizildiği söylenir. Bu çizimlerden yararlanıp ilk bisikleti Kirkpatrick Mac Mullan yapmıştır. 1840’da yapılan bu ilk bisiklet Londra’daki SCIENCE MUSEUM’da hala sergileniyor.

Atalarımdan yüzyıllar sonra yaşıyor olsam da, müzedeki büyük büyük dedemden daha yaşlı görünüyorum. Kolay değil, 10 yıldır burada, bu çatı katında eski eşyalar arasında yaşıyorum ve 10 yıldır yerimden neredeyse hiç kıpırdamadım.

Ve ben bir kardan adama aşığım.

Zaman kavramına sahip olsaydım yüzyıllar önce derdim sanırım...  Ama burada “zaman” kötü yapılmış bir espri gibi. Burada her şey konulmuş (atılmış da diyebiliriz) bir eşyadan önce ve sonra olarak ikiye bölünür. Mesela ben size yeni alınmış bilgisayarın kutularının buraya konulmasından "sonra" yazıyorum. Bir de serseriden önce ve sonramız vardı. Soğuk bir günde nasıl olduysa bir evsiz, apartmanın en konforlu yeri olan bu çatı katını seçmiş ve bir gece geçirmişti. Isınmak için ateş yakınca fark edildi ve bütün apartmanda olay oldu. Bu benim ve buradaki diğerleri için önemli bir olay çünkü bu olaydan sonra burada büyük bir temizlik yapıldı ve birçok eşya korkulu rüyam “eskiiiaciii” diye bağıran adama (her geldiğinde tir tir titrerim) verildi ya da direkt çöpe atıldı.

Eğer eski bir eşya iseniz emin olun çöpe atılmayı asla istemezsiniz.

Çöpe atılmak eski veya yeni tüm eşyalar için onur kırıcı bir şeydir. Eskiciye verildiğinizde yeniden kullanılabilir ya da bir yerlerde bir işe yarayabilirsiniz. Biz eşyalar biraz guruluyuz sanırım. İcad ediliş amacımıza sonuna kadar inanırız. Bir işe yaramak! Önemli olan budur. Eski bir tencereyseniz çöpe atılmak yerine saksı olmayı tercih edersiniz mesela. Eski, ahşap bir kitaplığın çöpe atılmaktansa parçalara kırılıp yakılmayı tercih ettiğini bile duymuştum. Çöpe atıldığınızda her şey bitmiştir. Hiç bir işe yaramayan bir hiçsinizdir, değersizsinizdir artık.

10 yıldan fazla oluyor, ben gıcır gıcır bir Bisan BMX’ken bir kardan adama aşık oldum.

Yengemgile Çok Selamlar

Son zamanlarda dikkatimi çeken bir durum var. Özellikle Twitter’da arkadaşlarımın “oof annem beni Twitter’da takibe almış!” ,”ya dayım beni followlamış” sitemlerini sık duyar oldum. Beni güldüren bir başka sitem ise arkadaşımın şu sözüydü;

“Lisedeki edebiyat hocam linkedin’da bağlantı kurma isteği göndermiş!”

Y kuşağının anne ve babaları interneti keşfedeli çok oluyor. İlk şaşkınlığı anne ve babalarımız bize Facebook daveti yolladığında yaşamıştık. Sonra cool Facebook profil fotoğraflarımız altına amca veya dayılarımızın, teyzelerimizin, halalarımızın “yengemgile çok selam söyle” yorumlarıyla karizmalarımız yerle bir olmuştu. Eniştelerimizin 8 paragraftan oluşan siyasi çözümlemeleri Facebook anasayfamızın yüzde 50’sini kaplarken, her fotoğrafımızı beğenen kadrolı “liker” halamız “37 yeni bildiriminiz var” heyecanını bizlere yaşatmıştı.

Sonra ne oldu? Bir çoğumuz Twitter denen o 140 karakterlik siteyi keşfettik ve duygu dünyamızı özgürce yaşayabilceğimiz 140 karakterli twitler attık. Facebook’u da yedirmedik gerçi varlığımız tüm hızıyla devam etti ama Twitter’da rahat rahat atıp tuttuk.

Halalar teyzeler amcalar, anneler, babalar durur mu? Çok geçmeden Twitter’a geldiler. Bize mention atıp, RT ettiler. Facebook’ta 8 paragraf siyasi analiz yapan eniştemiz bu analizerini 140’ar karakterlik 75 tivite bölerek timeline’ınızı ağlattı. Kadrolu liker halamız bizi RT etti interactionları renklendirdi. Attığımız her tivite mention geldi. “Yeğenim beni followla” diyen dayılar.. Dayılarımız..

Onlar artık her yerdeler! :)

Bu konuya amca, teyze, dayı değil de “hedef kitle” olarak bakıldığında ise aslında sosyal medya pazarlaması için en uygun kitleyi nerede aramamız gerektiği konusunda biraz fikir edinmiş oluyoruz. Statista’nın yaptığı dün Mashable’da yayınlanan Twitter, Facebook ve Linkedin Yaş Oranları tablosuna bakarak hangi yaş grubu hangi siteyi ne kadar kullanıyor görebilirsiniz. Sosyal ağ yaş oranları elbette bizi şaşırtmıyor. Tabloda da görebileceğiniz gibi Y kuşağı, 80 sonrası doğanlar, her üç siteyi de kullanıyor. Twitter'da genç kitle Linkedin kullanıcıları daha yaşlı görünüyor.

Sosyal paylaşım için en doğru saat nedir? - Infografik

İnternet üzerinizde daha çok kişiye ulaşmak ve sesinizi duyurmak adına en doğru zamanda doğru hedefleme ile doğru kişilere ulaşmak önemlidir.

Sosyal medya üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için http://lorirtaylor.com/  bir araştırma yaparak hangi saatlerde kullanıcılara ulaşabileceğinizi gösteriyor. Reklam verenler için yaptıkları harcamayı optimize edecek bir dip not olarak düşünülebilir. Diğer taraftan para harcamadan daha fazla kişiye ulaşmak isteyen dijitalciler için oldukça faydalı bir araştırma olmuş.

Her sosyal ağ kendi içinde değerlendiriliyor. Facebook kullanıcıları en çok saat 13.00 - 16.00 saatleri arasında Facebook'a giriyor. Marka sayfaları paylaşım yapmak için bu saatler seçmeliler. Organik erişimin en fazla olacağı bu saatler aynı zamanda erişim için para harcıyorsanız daha az parayla daha çok kişiye erişeceğiniz saatler olacaktır. Paylaşım için en kötü saat ise 20.00 - 8.00 arası olarak gösterilmiş.

Twitter'ın sahipleri ağır konuştu: "!/1///2//////////''''/////'//..."

Kaçın sahibi geldi!

Bildiğiniz üzere Twitter'ın anlamı "cıvıldamak". Logosu de yine bildiğiniz üzere mavi bir kuş.
Letonya haftalık dergisi http://www.ir.lv/ ir.zilite ile sosyal medya devi Twitter'ın özüne inerek twitleri sahibine yani kuşlara geri vermiş :)

Nasıl mı?

Bilgisayar klavyesinin üzerine tuzsuz yağ parçalarını sabitleyerek doğaya bırakmışlar. Tuzsuz yağ kışın hayvanları soğuğa karşı korduğu için kuşlar için vahşi doğada oldukça cazip bir yemek. (Biz olsak ekmek koyardık gerçi :) Tuş takımına yerleştirilen bu yiyeceklerş yemeğe gelen kuşlar her bir gaga darbesiyle cıvıldıyor yani tivit atıyorlar!

[[[[[=[[[[[[[[[[[[[=[[[[[[[[[[[[=[=[[[[==\\\\\\''''''''''''''''''''''PPPPPPPPPPPPPP/////////////////////////////////////////////// @irLV
— ir.zilite (@ir_zilite) March 17, 2012

Yukarıdaki tiviti bir kuş atmış. Hazırlanan klavye @ir_zilite  "Hungary Birds" twitter hesabına bağlı. Kuşların gaga darbeleriyle attıkları tivitler size de ilginç gelebilir..

Bu da hazırlanan reklam filmi.